Hamamcıoğlu Müesseseleri Ticaret Türk A.Ş, 1880’ler Hacı Tahir Bey’in yolundan giden ve her geçen yıl Osmanlı’nın ihtiyaç duyduğu bir girişimciye dönüşen oğlu Ali Nuri Bey’in ilk atılımlarına sahne oldu. Unkapanı civarında zahire ticareti yapmaya başlayan Ali Nuri Bey, Hamamcıoğlu Müesseseleri Ticaret Türk A.Ş.’nin ilk merkezini İstanbul Eminönü Tütüngümrük Limon Han’da şahıs firması olarak kurdu.
1885’te Ali Nuri Bey’in oğlu Nuri Ali Bey de müesseseye katıldı. Bu tarihte ticaret kayıtları, Cambazhane Caddesi’nde No. 36’da yağ ve pirinç işi yapan “Ali (H.)” adlı birine işaret etmektedir. Bu kuruluşun Hamamcıoğlu ailesinin bir parçası olup olmadığı yeterince açık değilse de, aynı ticaret rehberinin 1896-1897 kayıtlarında “Hamamcızade Ali”nin Osman Efendi Han No. 85’te tüccar olarak faaliyet gösterdiği açıktır. 1910’lardan itibaren Hamamcızadeler ya da bugün bilinen adıyla Hamamcıoğlu Müesseseleri takip edilmesi güç bir hızla farklı işkolları ve merkezlerde faaliyet göstermeye başladı. 1911 yılına ait bir balıkhane makbuzu ailenin deniz mahsullerine ilgisini ortaya koyar. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki bir belgede 1914 Ağustos’unda Gemlik ve Kurşunlu’daki Hamamcızade Ali Bey’e ait depodaki zeytinlerin muhafaza edilmesinin emredilmesine bakılırsa gıda sektöründe şirketin ilgilendiği ürün yelpazesi daha bu yıllarda hayli geniştir.
1923’te ise “Hamamcı Zade Nuri Ali”nin işkolu, yine Osman Efendi Han’da olmak üzere “balık vesaire” şeklinde tarif edilmiştir. 1920’lerde Ali Nuri Beyin torunu Mehmet Zeki Bey firmada gıdayla ilgili işleri üstlenirken, kendisi de 1927’de “Ali Nuri ve Şeriki” adıyla Galata’da Voyvoda Caddesi Agopyan Han’da yazı makineleri ve benzeri ürünler satmaya başlamıştı. Şirket yıllarca İstanbul Boğazı’nın Karadeniz ucundan yaklaşık Ortaköy’e kadar çekilen dalyanların en büyük müşterisi, Marmaracık, Akhisar Gölü, Manyas Gölü gibi pek çok sahanın da başlıca su ürünleri üreticisi konumundaydı. 1933-1934’te zeytin, zeytinyağı, susam, tuzlu ve taze balık, sabun17 ve hardal tohumu ihracatı uzmanlık alanları haline gelmişti. 1942 yılında Nuri Ali Hamamcıoğlu, ticaret siciline 333 numarayla kayıtlı bulunan müesseseyi anonim şirkete dönüştürdü ve işleri oğlu Zeki Hamamcıoğlu’na devretti.
II. Dünya Savaşı, Hamamcıoğlu’nun aktif ticaret yaptığı özellikle Doğu Avrupa ülkelerini kökten sarsınca buralardaki şube ve şirketler bir bir kapanmaya başladı. Bu dönem şirketin de kabuk değiştirmesine yol açtı. Önce Bakanlar Kurulu kararıyla firma ismine “Türk” ibaresi eklendi ve yeni unvan Hamamcıoğlu Müesseseleri Türk A.Ş. oldu. 1942’de ise bu şirketler ailesine “Deniz Toprak Ürünleri T.A.Ş.” eklendi. 1945’te Deniz Toprak Ürünleri Türkiye’nin en büyük tahıl ihracatını gerçekleştiren firma olmuştu; ancak savaş sonrası yıllar Zeki Bey’i daha teknik bir sahaya yönlendirdi.
1946’da şirket, Taksim Meydanı’nda Kristal Gazinosu altında Konti-Oto Ltd. Şirketi adı altında Chrysler ve Plymouth otomobilleri, Federal kamyonları, Mopar, Cummings, Brunswick Türkiye distribütörü olarak faaliyet göstermeye başladı. Aynı yıllarda Limon Han’da bulunan yazıhane kapandıysa da ilerleyen dönemde Ankara, İzmir, Adana gibi büyük şehirlerde açtığı şubelerle iç piyasaya hâkim olmaya çalışan şirketin sattığı teknik ürünler arasında basınçlı hava ekipmanları, inşaat ve maden makineleri, jeneratörler, hafriyat makineleri, yol inşaatı makineleri, kamyonlar, çekiciler sayılabilir. Zeki Hamamcıoğlu şirketi yeğeni Nihat Hamamcıoğlu’na devrettiğinde yıl 1953’tü.
1970’te Münir Hamamcıoğlu babası Nihat Hamamcıoğlu’nun yanında ailesinin bayrak yarışına katıldı. 1973’te Zeki Hamamcıoğlu’nun vefatıyla sarsılan aile, 1981 yılında HAMAK (Hamamcıoğlu Makine Sanayi ve Ticaret AŞ) adıyla kurulan şirketle jeneratör üretimine geçti. Şişli’de çalışma, servis ve imalat imkânlarının zorluğu neticesinde 1991’de temeli atılan Orhanlı tesislerinin inşaatı başladı. 1994’te şirket bugünkü Orhanlı-Tuzla TEM otoyolu üstündeki modern tesislerine taşındı. Hamamcıoğlu, kuşaklar boyunca aktarılan ticaret geleneğini 150 yıla vardırmanın ötesinde yetiştirdiği teknik eleman, ortaya çıkardığı bilgi birikimi ve birçok sektöre verdiği enerjiyle geçmişten günümüze Türkiye’nin önemli kuruluşları arasındadır. Aile ayrıca Splendid Otel ve Hünkâr Suyu ve Mesire Yeri’ne ata yadigârı olarak sahiptir.